Accor’dan S. Arabistan ve Türkiye’ye 100 otel

Turizm dalı tüm dünyada istihdama katkısı ve döviz girdisi sağlaması nedeniyle büyümesini sürdürüyor. Turizm dalındaki eser ve hizmet yelpazesinin çeşitlenmesiyle birlikte turizme olan yatırımlar da artıyor. Dünya genelinde 110 ülkede, 40’dan fazla marka ve 5 bin 500’ün üzerinde otel ile ağırlama kümelerinden biri olan Accor, 5 yıl içinde Türkiye ve Suudi Arabistan’da yaklaşık 100 otel açmayı planlıyor.

Türkiye’de 50, Suudi Arabistan’da da 50 otel açmayı planladıklarını belirten Accor Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Lüks Markalar İş Geliştirme Bölge Lider Yardımcısı Jean-Baptiste Recher, şu anda Türkiye’de 68 otelle faaliyet gösterdiklerini belirterek, Türkiye’de birinci etapta 2014 yılının sonuna kadar 14 otel planladıklarını söyledi.

Turizm kesiminin Türkiye’de yeni bir pazar olmadığını lakin Suudi Arabistan özelinde dalın yeni bir pazar olduğuna işaret eden Jean-Baptiste Recher, kelamlarına şöyle devam etti: “Suudi Arabistan’la Türkiye çok farklı lokasyonlar Biz Türkiye’de çok güzel ve süratli yatırımlar yapıyoruz. Suudi Arabistan ise yeni yapılanıyor fakat Türkiye yüzyıllardır var olan bir ülke.

Turizm bu ülkeye yenideğil ancak Suudi Arabistan’da turizm çok yeni bir bölüm. Bu yüzden ülkelerin, hükümetlerin teşvikleri her vakit yatırımcıyı canlandırır ve teşvik eder lakin bu ikisi farklı senaryolar.” Türkiye’nin öteki destinasyonlarla bir yarış içerisinde olduğuna değinen Recher, “Biz portföyümüzdeki lüks ve lifestyle markaların bu yarışta Türkiye’yi haritada daha tesirli bir noktaya koyacağını düşünüyoruz. Zira Türkiye hem iş hem de tatil manasında çok büyük bir pazar.

Accor Kümesi için de kıymetli ve önemli büyüme potansiyeline sahip bir pazar. Bu potansiyeli gördüğümüz için Türkiye içerisinde yatırım stratejilerimizi sürdürüyoruz” diye konuştu. Recher, Accor Kümesi için Suudi Arabistan, Afrika pazarında Mısır, Morocco-Fas ve Türkiye’nin de kıymetli destinasyonları ortasında yer aldığını söyledi.

Otel ve rezidans projeleri ile öne çıkıyor

Accor Grubu’nun otel ve rezidans projeleri özelinde karma çalışmalarıyla da çok öne çıktığını vurgulayan Jean-Baptiste Recher, “Bu büsbütün kümenin küresel olarak bir vizyonu ve stratejisi. Bunun için de kurduğu ‘Accor one Living’ ismini verdiğimiz bir platformumuz var. Natürel ki burada kıymetli olan bu küresel markalı rezidansları yanlışsız lokasyonlara çekebilmek. Bu gerçek lokasyonlar da çoklukla milletlerarası pazarlar ve milletlerarası pazarda güçlü olan İstanbul üzere destinasyonlar” diye konuştu.

Hepsi dahil sistemi kârlı bir iş

Hepsi dahil sisteminin Türkiye için çok başarılı olduğuna dikkat çeken Recher, “Bu bahiste bilhassa Rixos Antalya’yı Türkiye’de nitekim haritada farklı bir yere koyan bir zincir. Biz de Rixos’tan öğrendiğimiz bu tecrübeyi, bu kültürü ve bilgi birikimi şu an dünyadaki markalarımıza uygulamaya başladık. Accor markası olmasıyla bir arada Rixos bizim için bir okul oldu. Yatırım maliyetleri çok yüksek olsa da gelirleri de birebir oranda yüksek. Bu sistem yatırımcı için kârlı bir iş modeli” tabirlerini kullandı.

Kaynak: Dunya.com