Avrupa mali ıslahat konusunda çıkmazda

Avrupa Birliği yeni borç kuralları konusunda çıkmaza girerken İtalya’nın önümüzdeki periyotta daha fazla ekonomik baskıyla karşı karşıya kalabileceği belirtildi.

CNBC’de yer alan tahlile nazaran AB’nin 27 üye ülkesi yeni borç kuralları konusunda birkaç aydır uyuşmazlığa düşüyor. Buradaki fikir, hükümetlerin mali durumlarını düzeltmelerini kolaylaştırmak ancak bunun nasıl yapılacağına dair uyuşmazlıklar tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Ancak Avrupa çapında bir seçim periyodu yaklaşırken maliye bakanları üzerinde önümüzdeki aylarda bir mutabakat yapılması tarafında baskı artıyor. Avrupa Birliği üyesi ülkeler, yüzde 60’lık borç/GSYİH eşiği ve yüzde 3’lük kamu açığını içeren mali kurallara uymak zorunda kaldı.

2020 yılında, üye devletlerin mali gayelerinden sapabilmesi ve istihdamın korunması, salgınla ilgili hususlara harcama yapabilmesi için mali kural kitabı donduruldu. Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte, hükümetlerin yeni güç maliyetleri ve enflasyonist baskılarla karşı karşıya kalması nedeniyle mali kurallar askıya alındı.

Bu kuralların askıya alınması Aralık ayında sona erecek. Bu nedenle Avrupa ülkeleri, 2024’te bir sefer daha kural kitabına uymak zorunda kalacak. Üç yıllık askıya alma ve onlarca yıldır süren tenkitlerin akabinde 2025’e baktığımızda, kuralların reforme edilmesi istikametinde baskı var, lakin gelecek yılın siyasi takvimi yine belirlenebilir.

Ekonomik strateji ve yatırım araştırma şirketi TS Lombard’ın Yöneticisi Davide Oneglia, “Zaman daralıyor ve olumsuz bir büyüme ve para siyaseti ortamında ‘anlaşmasızlık’ riski artıyor. Bu da potansiyel olarak euro üzerinde tartı yaratıyor. EGB (Avrupa devlet tahvili) piyasasında parçalanma dehşetlerini yine alevlendiriyor” dedi.

Roma’nın planları piyasaları tatmin etmedi

Oneglia yaptığı yorumda, İtalya’nın potansiyel tahvil piyasası hareketlerinin ön saflarında olabileceğini belirterek şöyle devam devam etti: “Açıkların daha süratli azaltılmasını zarurî kılan eski ve sıkı mali kurallara dönüşe ait algılanan riskin artması, AB’nin orta vadeli büyüme beklentilerini kötüleştirerek euro üzerinde baskı yaratacaktır.

Bu birebir vakitte, döngüsel büyümenin yavaşladığı, mali sıkılaşma ve güçlü global piyasa ortamının hakim olduğu bir periyotta, çoğunlukla İtalyan olmak üzere etraftaki tahviller için parçalanma korkusunu tekrar gündeme getirecek.”

CNBC tahlilinde altı çizildiği üzere İtalyan tahvilleri son vakitlerde baskı altında. Yüksek faiz oranlarının beklenenden daha uzun süreceği istikametindeki global tasaların yanı sıra Roma’nın 2024 bütçe planları da piyasaları tatmin etmedi. Giorgia Meloni liderliğindeki hükümet, İtalyan iktisadına yönelik bu yıl ve gelecek yıl için büyüme beklentilerini düşürdü ve bütçe açığı amaçlarını artırdı.

10 yıllık İtalyan tahvilinin getirisi bu haberlerin akabinde yükseldi ve takip eden günlerde %5 civarına geldi. Goldman Sachs analistleri bahisle ilgili, “Avrupa seçimleri yaklaşırken, mali kurallara ait müzakerelerin gelecek yılın ikinci yarısına ertelenmesi ihtimalinin güçlü olduğunu görüyoruz” yorumu yaptı.

Askıya alınmış kurallar 2025’te devreye girecek

LBBW baş ekonomisti Moritz Kraemer, CNBC’ye yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Eğer yeni kurallar üzerinde bir muahede olmazsa, ki o denli görünüyor, şu anda askıya alınmış olan mevcut kurallar 2025’te devreye girecek. Ve bunlar şu anda tartışılanlardan daha katı.”

Daha sıkı kuralların İtalya’yı daha sıkı bir mali konum izlemeye ve münasebetiyle tahvil piyasasında daha az dalgalanma görmeye zorlayabileceği gerçeğine işaret eden Kraemer, “Yani prensip olarak mutabakat yapılmaması İtalya’ya kendisine ziyan vermesi için daha az ip verecektir” dedi. İtalya ve öteki Avrupa ülkelerinin daha katı olan eski kurallara uyması gerekebilir, lakin bu kuralların uygulanıp uygulanmayacağı hala kuşkulu.

Goldman Sachs analistleri de “Mali kurallara ait müzakereler tamamlanmadan AB Komitesi’nin rastgele bir üye ülkeye karşı çok açık prosedürünü tetiklemesinin pek mümkün olmadığını düşünüyoruz” dedi. Çok bütçe açığı, mali durumlarını gereken süratte düzeltmeyen ülkeler için bir “gözlemci’ vazifesi görüyor.

Kaynak: Dunya.com