Doğu Asya ülkesi Japonya’da, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde biriken işlenmiş atık suyun denize tahliyesine yönelik reaksiyonlar gündemde yerini koruyor. Kuzeydoğu eyaletleri Fukuşima ve Miyagi’de yaklaşık 150 kişi, Dai-içi Nükleer Santrali’nden atık suyun Pasifik Okyanusuna tahliyesinin durdurulması istemiyle mahkemeye başvurdu.
Fukuşima Bölge Mahkemesinde, işletici Tokyo Electric Power (TEPCO) ve merkezi hükûmet aleyhine açılan davada müştekiler, atık su tahliyesinin halkın inançlı ömür hakkını tehdit ettiğini ve lokal balıkçıların işini engellediğini savundu. Müştekiler ayrıyeten Nükleer Düzenleme Şurasının (NRA) atık su tahliyesi emeliyle santralde inşa edilen tesislere yönelik verdiği onayın kaldırılmasını da istedi.
Müştekilerin avukatı Kawai Hiroyuki, yaptığı açıklamada, merkezi hükûmet ve TEPCO’nun denize atık su salıvermesinin “yeni bir suistimal” oluşturacağını bildirdi.
Atık suyun tahliyesi süreci
Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’nde biriken radyoaktif özellikli atık suyun Pasifik Okyanusu’na boşaltılmasına 24 Ağustos’ta başlanmıştı.
Uluslararası Atom Gücü Ajansı (UAEA), santraldeki incelemelerin akabinde raporunda, boşaltım planının güvenlik standartlarıyla uyumlu olduğu, insanlara ve etrafa verebileceği zararın “ihmal edilebilir düzeyde” bulunduğu sonucuna varmıştı.
Mart 2024’e kadar toplam 31 bin 200 ton radyoaktif atık suyun tahliyesinin hedeflendiği plan, bölgede yaşayan balıkçıların ve etraf müdafaa aktivistlerinin yanı sıra başta Çin olmak üzere komşu ülkelerin yansısına sebep oluyor. Mart 2011’de meydana gelen 9 büyüklüğündeki sarsıntının yol açtığı tsunami, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali’ndeki 4 nükleer reaktörden 3’ünde hasara neden olmuş, radyoaktif serpinti nedeniyle santralin etrafı “tahliye bölgesi” ilan edilmişti.
Kaynak: Dunya.com