Kale Kümesi , toplumsal inovasyon hareketi için taahhüd imzaladı

Schwab Toplumsal Girişimcilik Vakfı’nın Dünya Ekonomik Forumu ile ortaklaşa yürüttüğü bir teşebbüs olan Global Toplumsal Girişimcilik İttifakı, dünya çapında toplumsal teşebbüslerin gereksinim duyduğu varsayımı 1 trilyon 125 milyar dolarlık finansmanın karşılanmasına yardımcı olmak üzere yeni bir teşebbüs olan Rise Ahead Taahhüdü’nü başlattı. Toplumsal girişimcilik ekosistemine takviye veren, daha uygun bir dünya için çalışan toplumsal girişimcilerle ortak platformlarda çalışan ve bu bahiste farkındalığı artırmayı amaçlayan Kale Kümesi, bu taahhüdü imzalayan birinci Türk şirket oldu.

Yeni teşebbüs, özel bölümü toplumsal inovasyonu desteklemeye ve daha da güçlendirmeye çağırıyor. Kale Grubu’nun da ortalarında olduğu şirketler, Rise Ahead Taahhüdü’nü imzalayarak, 2030 yılına kadar toplumsal inovasyon ve toplumsal iktisada iştiraklerini artırmayı ve dünya genelindeki toplumsal teşebbüslerin acil global meselelere yenilikçi tahliller bulmalarına yardımcı olmayı taahhüt etti.

“Sosyal girişimciliğin büyümesine katkı koyduk”

Kale Kümesi Lideri ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Başarıyı, elde edilen kârdan çok hedef odaklılıkla ölçen toplumsal girişimcilere büyük bedel veriyor ve ‘topluma kıymet katmak’ gayesiyle onlarla ortak çalışma yapacağımız pek çok platform geliştiriyoruz.

2017 yılında başlattığımız İbrahim Bodur Toplumsal Girişimcilik Programı ile toplumsal faydayı prensip edinmiş, azim ve cüretle harekete geçen toplumsal girişimcileri desteklemeyi misyon olarak üstlendik. Birebir vakitte da özel dalın bu hususa bakış açısında bir fark yaratabilmeyi hedefledik. Bu süreçte kurum içinde ve dışında dönüşümü tetiklemeyi başardık.

Özel kesimin toplumsal girişimcilik kavramını benimsemesine, lise ve üniversite öğrencilerinin toplumsal girişimcilik ekosisteminin bir kesimi olmasına dayanak verdik. Türkiye’de örnek oluşturacak bu çalışmalarla toplumsal girişimcilik ekosisteminin büyümesine katkı sağladık. Bugün Rise Ahead Taahhüdü’nü imzalayarak bu gayelerimizi ve eforumuzu bir adım daha öteye taşıyor; toplumsal zorlukların temel nedenlerini anlayarak tahlil üretme, yenilikçilik ve sürdürülebilir büyüme için yeni yollar oluşturmaya kelam veriyoruz” dedi.

Schwab Toplumsal Girişimcilik Vakfı Lideri Hilde Schwab ise “Rise Ahead Taahhüdü, özel dalın verimliliğini ve kaynaklarını toplumsal teşebbüslerin yaratıcı sorun çözme maharetleriyle birleştirecek. Bu sinerji, değerli global sıkıntılara inovatif, tesir odaklı tahliller sunulmasına yardımcı olabilir ve herkes için daha parlak, daha adil bir geleceği teşvik edebilir” diye konuştu.

2030’a kadar harekete geçme sözü

Taahhüdü imzalayanlar ortasında Kale Grubu’nun yanı sıra Adecco Group’un İnovasyon Vakfı, Bayer Vakfı, EY, IKEA Toplumsal Girişimcilik, Lex Mundi Pro Bono Vakfı, Medtronic LABS, Melitta, Microsoft, Sanofi S Vakfı, SAP, SK Group’un Toplumsal Paha Geliştirme Çalışmaları Merkezi ve SUEZ yer alıyor. Taahhüdü birinci evrede imzalayanlar, BM Sürdürülebilir Kalkınma Maksatları ile uyumlu olarak 2030 yılına kadar harekete geçme kelamı verdi.

Ayrıca toplumsal girişimcilere finansal ve/veya finansal olmayan dayanak sağlamak; toplumsal teşebbüslerden satın alma yapmak (sosyal tedarik); toplumsal inovasyon ekosistemine finansal dayanak sağlamak; toplumsal girişimciliği iş süreçlerine entegre etmek; ve çalışanların şirket içinde toplumsal teşebbüsleri geliştirmelerini desteklemek için programlar uygulamak yahut genişletmek üzere alanlarda faaliyette bulunmayı taahhüt etti.

Yıllık 2 trilyon dolarlık katkı

Schwab Vakfı ve Global İttifak üyeleri tarafından derlenen datalar, toplumsal girişimcilerin yıllık 2 trilyon dolarlık büyüklükle iktisada kıymetli katkı sağladığına işaret ediyor. Bu ölçüye nazaran, toplumsal girişimcilik kesimi hali hazırda değerli bir büyüklüğe ve büyüme için değerli bir alana sahip bulunuyor. Kamu, toplumsal inovasyonun toplumsal, siyasi ve çevresel problemlere tahlil bulma konusundaki dönüştürücü potansiyelinin uzun yıllardır farkında. BM Toplumsal ve Dayanışma İktisadı Kararı, AB Aksiyon Planı, Afrika Birliği’nin 10 Yıllık Stratejisi, ILO Kararı, OECD tavsiyesi üzere çok sayıda yeni teşebbüs de bunu destekliyor.

Kaynak: Dunya.com