Emre ERGÜL Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki akınları sonrası İsrail’in başlattığı Gazze Savaşı, yalnızca Filistin’i değil, üç komşu ülkeyi de vurdu. Bu üç ülke, Mısır, Lübnan ve Ürdün…Dünyaca ünlü New York Times gazetesi, “Savaş, İsrail'in en yakın komşularının ekonomilerine ziyan verdi” başlıklı manşetinde savaşın bu üç ülke üzerindeki tesirlerini sıraladı: -Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yapılan bir değerlendirmeye nazaran, İsrail-Gazze Savaşı sırf üç ay içinde üç ülkeye 10.3 milyar dolara

İsrail ordu radyosunda yer alan ve ismi açıklanmayan "yabancı kaynaklara" dayandırılan haberlere nazaran, Beyrut'taki taarruzda Hamas Siyasi Ofis Lider Yardımcısı Salih el-Aruri öldürüldü. Lübnan resmi haber ajansı NNA da akına ait geçtiği haberde, Aruri ile birlikte 3 kişinin öldüğünü, 11 kişinin yaralandığını duyurdu. Ajansa nazaran akının akabinde İsrail'e ilişkin askeri jetler, Beyrut ve ülkenin güneyindeki Sur kenti semalarında uçuş gerçekleştirdi. NNA'nın daha evvel geçtiği haberde de, İsrail'in

Hizbullah önderi Nasrallah, 7 Ekim'den bu yana birinci defa Lübnanlılara hitaben görüntü konferans aracılığıyla konuştu. Gazze Şeridi'nden başlatılan "Aksa Tufanı"nın birden fazla cepheye ve birden fazla alana yayıldığını kaydeden Nasrallah, "Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerin çağdaş tarihte eşi gibisi yok. Gazze'de 2 milyondan fazla insan 20 yıldır boğucu bir kuşatma altında kimse bir şey yapmıyor." dedi. 'Aksa Tufanı yüzde 100 Filistinlilerin kararı' Direniş hareketlerinin kararlarının kendi başkanları tarafından

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya nazaran Netanyahu, ülkenin kuzeyindeki ordu üssüne gerçekleştirdiği ziyarette, buradaki askerlere hitap ettiği konuşmasında, "bir varoluş savaşı verdiklerini" savundu. İsrail'in "kuzeydeki tehdidi durdurmak güneyde de Hamas'ı yer yüzünden silmek için" iki savaş yürüttüğünü söz eden Netanyahu, Hizbullah'ın şimdi savaşa girip girmek istediğini bilemediklerini belirtti. Netanyahu, Hizbullah ve Lübnan'ı gaye aldığı açıklamasında, şunları kaydetti: "Eğer Hizbullah savaşa girmek isterse 2006 Temmuz Savaşı'nı özleyecek. Hayatının yanlışını

ABD, "öngörülemez güvenlik durumu" nedeniyle, Lübnan'a seyahat ihtarını en yüksek düzey olan 4. düzeye çıkarırken, Beyrut'taki Büyükelçiliğinde çalışan işçisinin ailelerinin ve acil olmayan birtakım çalışanın ülkeden ayrılmasına müsaade verdi. ABD Dışişleri Bakanlığının internet sitesinde, bu ülkeye yönelik seyahat uyarısı "Seyahat etmeyin" manasına gelen ve en yüksek düzey olan 4. düzeye çıkarılarak "İsrail ve Hizbullah ile başka silahlı kümeler ortasındaki çatışmalar, roket ve füze olayları nedeniyle Lübnan'a seyahat etmeyin."

Mikati, Lübnan'daki bir televizyon kanalında gündeme ait açıklamalarda bulundu. Lübnan için temel olanın itimat ve istikrarının korunması olduğunu vurgulayan Mikati, Hizbullah'ı da kastederek, "Ancak hiçbir taraftan gelişmelere ait teminat alamadım zira durum daima değişiyor." dedi. 'İsrail'in Hizbullah'a yönelik provokatif saldırılarını' durdurması gerektiğini söyleyen Mikati, "Çünkü Lübnan savaşa girmek istemiyor." diye konuştu. İsrail-Filistin çatışması abluka altındaki Gazze Şeridi’nde şiddetli savaş halini alırken İsrail-Lübnan hududu da yine

İsrail ordusu Lübnan hududunda kimi bölgeleri topçu atışlarıyla vurdu. Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısı hakkında bilgilere yer verildi. İsrail'in topçu atışlarıyla Lübnan'a ilişkin hudut üzerinde yer alan Dahayra ve Alma Şaab beldeleri ortasındaki birtakım noktaları maksat aldığı tabir edildi. Saldırının akabinde sonda çatışma çıktığı, İsrail'e ilişkin Apachi helikopterlerinin hudut sınırı üzerinde ağır biçimde görülmeye başladığı kaydedildi. İsrail'in topçu atışı Lübnan

Kuveyt Dışişleri Bakanı Pir Salim Abdullah el-Cabir es-Sabah, Lübnan Ticaret Bakanı Emin Selam'ın "Beyrut tahıl silosunu yine inşa etme vaadini hatırlatması"na reaksiyon gösterdi. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı'nın toplumsal medya hesabından hususa dair açıklama yapıldı. Açıklamada, Lübnanlı Bakan Selam'ın açıklamalarının, "Yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği ve 1969'da Arap Ekonomik Kalkınma Kuveyt Fonu tarafından inşa edilen limandaki buğday silosunun da yıkıldığı trajik Beyrut Limanı patlamasının 3. yılına denk gelmesinin manidar olduğu" kaydedildi