Türkiye’nin gözü yeni nesil turist “dijital göçebeler”de

Türkiye yeni turist tipolojisi olarak öne çıkan hem uzaktan çalışan hem de uzun vadeli konaklayarak seyahat eden “dijital göçebe” pazarında yer almayı hedefliyor. İnternet suratının yüksek, aylık ömür maliyetinin düşük olduğu turistik destinasyonları tercih eden dijital göçebelerin en çok seyahat ettiği 5 ülke ortasında Tayland, Arjantin, Endonezya, Meksika ve Portekiz yer alıyor.

Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi (TURSAM), Kovid-19 salgınının akabinde gündeme gelen dijital göçebe kavramının ve hayat stilinin anlaşılması, uzaktan çalışma ile dijital göçebe kavramlarının farklarının ortaya konulması, Türkiye’nin dijital göçebeler için uygun bir destinasyon olmasına takviye sağlanması amacıyla “Dijital Göçebelik ve Uzaktan Çalışmanın Turizme Etkisi” bahisli rapor hazırladı.

TURSAM Genel Sekreteri Prof. Dr. Muharrem Tuna, FreeLanders Dijital Göçebe ve Uzaktan Çalışanlar Platformu Kurucuları Cem Adıyaman ve Hasret Koral ile Prof. Dr. Güney Çetin Gürkan, Doç. Dr. Oğuz Diker, Dr. Öğretim Üyesi Gaye Deniz, Araştırma Vazifelisi Başak Özyurt tarafından kaleme alınan rapora nazaran, hem uzaktan çalışan hem de seyahat eden ve seyahat ettiği destinasyonda uzun müddetli (3-6 ay) konaklayan şahıslar “dijital göçebe” olarak isimlendiriliyor.

Dijital göçebeler, bir yandan dünyayı geziyor bir yandan da kafeler, restoranlar, kütüphaneler, ortak çalışma alanlarında işlerini yapabiliyor.

Dijital göçebeler, taşınabilir bilgi bağlantı teknolojilerinden ve internet erişiminden aktif bir formda yararlanarak, gelişmiş teknolojiler ve uzaktan çalışma imkanları sayesinde elde ettikleri özgürlüğü dünyayı keşfetmek için kullanıyor.

İş ve ömür stilleri açısından çalışan memnuniyeti dijital göçebelerde yüzde 81’lere ulaşıyor.

En çok dijital göçebe Amerikalılar arasında

Milliyetlere nazaran dağılıma bakıldığında dijital göçebelerin yaklaşık yarısını ABD vatandaşları oluşturuyor. Yüzde 7 ile Birleşik Krallık ikinci, yüzde 5 ile Rusya üçüncü sırada yer alıyor. Bu ülke vatandaşlarını Almanya, Kanada ve Fransa takip ediyor.

Dijital göçebeler bilinenin bilakis daima göç etmiyor. Bu gezginlerin birçok her varış noktasında 1-3 yahut 3-6 ay geçiriyor, yalnızca yüzde 9’u 1 yılda 10’dan fazla ülkeye seyahat ediyor.

Bulundukları ülkelere giriş kapısı olan ve kişi başına düşen gayrisafi ulusal geliri dijital göçebenin ortalama bütçesinden daha az olan kıyı ülkeleri dijital göçebelerce en çok tercih ediliyor.

Egzotik ülkeler tercih ediliyor

Şehirlerin tercih nedenleri ortasında ortalama internet suratları ve ortalama aylık ömür maliyetleri epeyce kıymet taşıyor. Bu iki kriter göz önüne alındığında Bangkok (Tayland), Buenos Aires (Arjantin) ve Bali (Endonezya) dijital göçebelerin en çok seyahat ettiği birinci üç kent ortasında yer alıyor.

Sırasıyla Meksika, Portekiz ve İspanya dijital göçebelerin sıklıkla gittikleri ve uzun periyodik konakladıkları ülkeler.

Dijital göçebeler ortasında en fazla tercih edilen birinci üç kıyı ülkesi ise Tayland, Sri Lanka ve Singapur olarak sıralanıyor. Bu ülkeleri Kamboçya, Maldivler, Endonezya, Malezya ve Brezilya takip ediyor.

Tercih edilen konaklama prosedürlerinin başında ise yüzde 51 ile oteller geliyor. Dijital göçebelerin yüzde 41’i tıpkı vakitte aile/arkadaş/tanıdık konutlarını, yüzde 36’sı ise internet sitesinden konut yahut paylaşımlı oda kiralayabildikleri aracıları tercih ediyor.

Dijital göçebelere vize veren ülkeler

Uzaktan çalışma modeliyle entegre ve dijital göçebeler ortasında en tanınan olan meslek kümeleri ortasında bilgi teknolojileri, yaratıcı hizmetler, eğitim ve öğretim, danışmanlık ve araştırma, satış, pazarlama ve halkla bağlantılarla finans ve muhasebe yer alıyor.

Dijital göçebeler, bilhassa Kovid-19 salgınının akabinde turizm gelirleri düşen birtakım ülkelerin vize yasalarında yaptıkları değişikliklerden yararlanıyor. Bu tıp vizeler, turistik vize ya da uzun vadeli vizelerden “kişilerin istediği ülkede çalışmasına müsaade vermesi ve farklı fırsatlardan yararlanmasına imkan tanımasıyla” ayrılıyor.

Bu vizeler 12 aylık bir müddetle veriliyor ve vizeyi veren ülkeye bağlı olarak birden fazla yıl uzatılabiliyor. Dijital vizesi veren ülkeler ortasında Dominik, Meksika, Dubai, Ekvador, Estonya, Kuzey Makedonya, Gürcistan, Norveç, Bahamalar, Almanya, Panama, Yunanistan, Romanya, Macaristan, İzlanda, Endonezya, İspanya, Hırvatistan, Letonya, Malta, Çek Cumhuriyeti yer alıyor.

“Türkiye dijital göçebelere vize ve konaklama konusunda alternatifler sunmalı”

TURSAM Genel Sekreteri Prof. Dr. Muharrem Tuna, dijital göçebelerin turizm pazarındaki ehemmiyetine işaret ederek, “Söz konusu pazarda kelam sahibi olmak ismine Türkiye dijital göçebelere yönelik vize ve konaklama konusunda alternatifler sunmalıdır.” dedi.

Türkiye’nin sahip olduğu hava yolu ulaşım ağıyla seyahat potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu vurgulayan Tuna, bunun konforlu seyahatleri önemseyen dijital göçebelerin ülkeye çekilmesi için bir avantaj olduğunu lisana getirdi.

Dijital altyapı ile dijital hizmetlere yapılan yatırımların da Türkiye’de önemli bir düzeye ulaştığına işaret eden Tuna, bunun standart bir turistten çok farklı davranan ve uzaktan çalışma imkanlarından yararlanan dijital göçebeler için değerli olduğunu kaydetti.

Tuna, “Dijital göçebeler konusunda Türkiye’de süratle adımlar atılması ve ‘her şey dahil’ sistemi dışında karlılığı daha yüksek konaklama modelleri üzerinde çalışılması rekabet avantajı sağlayacaktır.” diye konuştu.

“Turizm ve seyahat kavramında dijital dönüşüm”

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Lideri Müberra Eresin, Kovid-19 salgınıyla yaşanan fevkalâde sürecin turizmi ve seyahat kavramını dönüştürdüğünü, hem hijyen ve sıhhatin öncelikli hale geldiğini hem de “dijital dönüşüm” yaşandığını söyledi.

Bu durumun yalnızca işletmeler değil tatilciler ve şirketler açısından da geçerli olduğunu lisana getiren Eresin, “İşletmeler vakit ve maliyet tasarruflu dijital yollar tercih etmeye başladı. Tüketici tarafında da daha planlı, öngörülü ve doğal ki esnek bir seyahat tercih ediliyor.” dedi.

Eresin, dünyada uzaktan çalışma imkanlarının yaygınlık kazanmasıyla birlikte telekomünikasyon altyapısının düzgün olduğu tatil yörelerine ve konaklama tesislerine talebin arttığını söz etti.

Bu alanda gelecekte potansiyelin daha da artacağına dikkati çeken Eresin, şunları kaydetti:

“Otellerimiz, hibrit toplantıların düzenlenmesine imkan tanıyan altyapılarına kıymetli yatırımlar yaptılar. Birden fazla milletlerarası şirket çalışanı olan konukların kesintisiz, yüksek süratli ve inançlı internet ilişkilerinin sağlanmasına yönelik teknolojilerin yanında kendilerine konut konforunda ofis çalışma nizamı sağlamak da artık otellerimizin sunduğu hizmetler ortasında yerini alıyor. Görülen o ki ilerleyen devirlerde gezgin çalışan sayısında önemli artış olacak. Biz de bu mevzuda bilhassa Kültür ve Turizm Bakanlığından işletme evraklı otellerimizde konuklarımıza tüm gerekli konforu sağlayacak çalışmalarımızı tamamlamış durumdayız.”

“Sektöre ve ülke iktisadına kıymetli katkı sağlayacaklar”

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Lideri Ülkay Atmaca ise Türkiye’de bu destinasyon modelinin artması için internet erişim suratının arttırılması, fiyatsız internet erişimi ve uygun çalışma ortamları ve işletmelerinin açılması gerektiğini söyledi.

İstanbul, Fethiye ve Antalya’nın dijital göçebelerce tercih edilmeye başlandığını belirten Atmaca, “Kendi ortalarında değerli bir network oluşturan bu şahıslarda harcama sorunu, seyahat pürüzü ve müddet sonunun olmadığı düşünüldüğünde bölüme ve ülke iktisadına değerli katkı sağlayacakları niyetindeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Dunya.com