“Yalıtım için tüketicilere finansal teşvikler verilmeli”

Recep ŞENYURT

Türkiye’nin gücünün yüzde 71’ini ithal ettiğini, doğalgazda ise bu oranın yüzde 99’a ulaştığını kaydeden Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) İdare Heyeti Lideri Emrullah Eruslu, kullanılan toplam gücün yüzde 31’inin binalarda tüketildiğini, bu gücün yüzde 80’inin de kışın ısınma; yazın soğutma için kullanıldığını belirtti.

2022’de güç ithalatına yaklaşık 100 milyar dolar ödendiğini, binaların yalnızca yüzde 20’sinin yalıtımlı olmasından ötürü 100 milyar doların yaklaşık 12 milyar dolarının boşa harcandığını kaydeden Eruslu, yalıtımsız binalar sebebiyle gücün duvarlardan, camlardan, çatılardan ve döşemelerden havaya uçarak faturaların yükseldiğini bildirdi.

“Merdiven altı üretim randımanı engelleyebiliyor”

Yalıtım bölümünde haksız rekabet şartları hasebiyle merdiven altı üretilen kalitesiz ve ucuz eserlerin tüketiciyi yanılttığını söz eden Eruslu, tüketicilerin yalıtım materyallerinin üzerindeki etiketlerde CE işareti olup olmadığına kesinlikle bakmasını, ayrıyeten dış cephe ısı yalıtım sistemleri (mantolama) üzere piyasaya sistem olarak arz edilen eserlerde TS EN 13499 yahut TS EN 13500’e nazaran “G” yahut ETAG 004’e nazaran CE dokümanlarını aramasını istedi. Eruslu, yalıtım materyali kullanan inşaat firmaları ve müteahhitlerin kullanılacak olan yalıtım gereçlerini uygulama öncesi İZODER kuruluşu olan TEBAR A.Ş.’ye göndererek performansını test ettirebileceklerini vurguladı.

“Tüketicilere finansal teşvikler verilmeli”

Mevcut binaların tamamının yalıtılması için mevzuatların yenilenmesi ve bu alanda tüketicilere finansal teşviklerin verilmesi gerektiğine işaret eden Eruslu, Güç Verimliliği Strateji Belgesi’nde de tanımlandığı üzere; güç limitlerinin ve U kıymetlerinin gelişmiş ülkeler düzeyine getirilmesini, ayrıyeten Binalarda Isı Yalıtımı Kuralları Standardı TS 825’nin bir an evvel revize edilmesini istedi.

“Enerji israfımız 3 ila 5 kat daha fazla”

Yeni inşa edilen binalarla ilgili pek çok yönetmelik ve mevzuat olduğunu fakat gelişmiş ülkelerin tekrar de gerisinde kalındığını aktaran Eruslu, “Bu ülkelerde binalarda güç verimliliğine yönelik birçok adım atılarak güç limitleri düşürülürken, ülkemizde hala 2008 yılında tanımlanmış güç limitleri kullanılıyor. Birçok gelişmiş ülkede binalar, ısıtma ve soğutmaya yönelik ünite metrekaredeki yıllık güç tüketimi 30-50 kilovat olacak formda yalıtımlı olarak tasarlanıyor ve inşa ediliyor. Ülkemizde ise hala bina güç tüketimi 100-120 kilovat (birim metrekare/yıl) düzeyinde.

Enerji israfımız gelişmiş ülkeler ile mukayese edildiğinde 3 ila 5 kat daha fazla” diye konuştu. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 06 Mayıs 2022 tarihinde yayımlanan, “Gelir ve Hayat Şartları Araştırması”na nazaran, konutlarda yalıtımsızlıktan ötürü ısınamamanın en çok karşılaşılan konut ve etraf sorunu olarak öne çıktığını anımsatan Eruslu, bu noktada “Yalıtım Kredisi” üzere finansman tahlillerinin yaygınlaşması, Katma Paha Vergisi iadesi üzere teşviklerle yalıtım uygulamalarının genişlemesinin kıymetine işaret etti.

“Denetimler büyük kıymet taşıyor”

Eruslu, “İnşaat süreçlerinde olduğu üzere yalıtım uygulamalarının sağlıklı bir formda mevzuatlara uygun olarak hayata geçirilmesi noktasında yerinde yapılacak kontroller büyük ehemmiyet taşıyor. Yapı kontrol kuruluşlarının her çeşit yalıtım uygulamalarına yönelik kontrol faaliyetlerini de büyük bir ihtimamla yürütmeleri lazım” dedi.

“Isı yalıtımı maliyetleri 2-5 yıl ortasında kendini amorti eder”

Dış cephede ısı yalıtımı maliyetinin, faturalardan sağlanan tasarrufla 2 ila 5 yılda kendini ödeyeceğini aktaran Eruslu, bugün yeni inşa edilen bir binada ısı yalıtımı uygulamalarının maliyetinin toplam bina maliyetinin yüzde 2 ila yüzde 3’üne tekabül ettiğini söyledi. Eruslu, şunları kaydetti: “Tüketici olarak mevzuatlarımızın daha uygununu talep edebilir ve mevcut binalarımızda mevzuatlarımızın tanımladığı taban kalınlıklardan çok daha kalın ısı yalıtımı yapabiliriz. Yalıtım kalınlıklarının, güç verimliliğine tesiri çok fazla olsa da kalınlık artışının uygulama maliyetine olan tesiri epey azdır.

Yalıtım kalınlığı arttıkça sağlanacak güç verimliliği birebir oranda artar. Buna karşılık kalınlık artışının inşaat maliyetine tesiri epey azdır. Yalıtım kalınlığını iki katına çıkardığımızda toplam maliyet ikiye katlanmaz fakat bu sayede ısıtma ve soğutmada tasarruf potansiyeli iki kat olur. Isı yalıtımı uygulamaları hem birinci yatırım hem işletme maliyetlerini düşürerek kendini kısa müddette geri öder, bina ömrü boyunca tasarruf sağlamaya devam eder.”

Kaynak: Dunya.com