Madam Mode, Avrupalı markalara dış giysi üretim ve ihracatı yapıyor

Mersin Özgür Bölge’de, 1991 yılında birinci konfeksiyon fabrikasını kurarak, bay, bayan, çocuk ve dış giysi üretimini ve ihracatını yapmaya başladıklarını lisana getiren Madam Mode İdare Heyeti Lideri Ekrem Sağlam, eserlerinin tamamını Avrupa’nın önde gelen markalarına gönderdiklerini belirtti.

Tercih edilen bir üretici, ihracatçı olmak ismine dış giysi üretimi için gerekli olan koleksiyon hazırlamaktan, eser kalite testleri yapmaya, üretimi yüksek kalitede üretmeye ve ürettirmeye her cins hizmeti ehil çalışan ağıyla sağladıklarını aktaran Sağlam, “Firmamız kesimin önde gelen firmalarından biridir.

Gerek Türkiye’de dokumacılık bölümünde faaliyet gösteren firmalar ortasında, gerekse yurtdışı markalar ortasında bilinen bir firmayız. Yıllık üretim kapasitemiz 12 milyon adettir” dedi. Almesta markasıyla medikal giysileri de eser gamına ekleyen Madam Mode, medikal eser kümesiyle Türkiye’nin medikal giysi ithalatının önüne geçmeyi ve gerçekleştireceği ithalat ile Türkiye’nin dış ticaret açığının kapatılmasına katkı sunmayı amaçlıyor.

Madam Mode İdare Heyeti Lideri Ekrem Sağlam, bayan dış giyside Avrupa’da ulaştıkları ihracat muvaffakiyetini medikal giysi kümesine da taşımak için özel bir Ar-Ge süreci yürüttüklerini söyledi. Ar-Ge çalışmalarında birinci olarak klasik polyester kumaşlar yerine sıhhat çalışanlarının iş standartlarını yükseltecek pamuk oranı artırılmış yeni bir kumaş geliştirdiklerini belirten Ekrem Sağlam, daha sonra moda standartlarını medikal giysilere taşıdıklarını bilhassa bayan ve gebe bayan çalışanlar için özel medikal giysiler tasarladıklarını söyledi.

Medikal giysi kümesi ile yurtdışı pazarda ithalatın önüne geçeceklerinin ve yapacakları ihracat ile Türkiye’nin dış ticaret açığının kapanmasına katkı sağlamayı amaçladıklarını kaydeden Ekrem Sağlam, “Medikal giysi eserlerimizi tasarlarken modayı sıhhat dalında çalışan tüm işçilere uyarladık. Standart tasarım kalıplarının dışında bilhassa bayan ve gebe işçilere kadar özel giysiler tasarladık. Hem kumaşıyla hem de dizaynıyla Türkiye’de bir birinci olacak medikal giysi kümemiz, hazır giysi bölümündeki kalite standartlarını da artıracak” dedi.

Sertifikalı eser kullanmaya dikkat ediyoruz

Çevreci üretim modellerinin başında sürdürülebilirliğin geldiğini, sürdürülebilir üretimin hem çalıştıkları markalar hem de firmaları için çok kıymetli bir bahis olduğunu tabir eden Sağlam, “Sürdürülebilirlik bireyden başlayıp dünyaya tesir ederek çevresel, toplumsal ve ekonomik taraftan bir istikrar oluşturarak hepimizi etkilemektedir.

Bu gelecek jenerasyonlar için muhakkak en yüksek değerde dikkate alınması gereken bir husus. Biz de firma olarak bunun için elimizden gelen ne varsa yapıyoruz ve her geçen gün bu bahiste kendimizi geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Sağlam, ayrıyeten üretimde kullandıkları hammaddelerin sürdürülebilir ve sertifikalı eserler olmasına itina gösterdiklerini, bu bahse ehemmiyet vermeyen firmaların ise gelecekte üretim yapmalarının pek mümkün olamayacağını aktardı.

Kur ve personellik fiyatları siyasetlerinden ötürü 2022 yılının 2. yarısından itibaren siparişlerde azalmaların başladığını ve hala devam ettiğini, bu türlü bir ortamda yeni bir yatırım yapmanın mümkün olmadığını kaydeden Sağlam, “Daha çok mevcudu korumak için uğraş gösteriyoruz. Fakat şayet kurallarımız eskiye dönerse kapasite artırımı konusunda yeni yatırımlar yapmayı her vakit planlıyoruz. Umarım kurallar düzelir ve en kısa müddette son derece çağdaş yeşil bir işletme kurarak bölüme yeni bir vizyon açmış oluruz” diye konuştu.

Tekstil kesimindeki en büyük sorunun artan personellik maliyetleri, fiyatların yükselmesi ve bunun sonucunda de müşterilerinin fiyat taleplerini karşılayamamak olduğuna vurgu yapan Sağlam, dünyadaki birçok ülkede konfeksiyon üretimi yapıldığını ve bu ülkelerin de kapasitelerini artırdığına dikkat çekerek, “Markalar için Türkiye her ne kadar üretim açısından büsbütün vazgeçilebilecek bir ülke olmasa da dünyada yaşanan ekonomik sorunlar hasebiyle markalar daha uyguna eser alabilecekleri ülkelere yöneliyorlar. Bu da Türkiye’nin dünyadaki konfeksiyon üretimi pastasındaki hissesinin süratli bir formda azalmasına neden oluyor” açıklamalarında bulundu.

“Devletten dayanak bekliyoruz”

Global olarak 1,3 trilyon dolar kıymetindeki giysi bölümünden ve 300 milyondan fazla bireye sağladığı istihdamdan en yüksek hissesi almayı hedeflediklerini, çevresel konuları dikkate alarak toplumsal ve yönetişim olarak da üzerlerine düşeni yapacaklarını kaydeden Sağlam, bu mevzuda devletin de rekabet içinde oldukları ülkelerin daldaki siyasetlerini göz ününde bulundurarak bölümün yine canlanması ismine önlemlerin alınmasını, yeşil finansa erişimde milletlerarası ve bölgesel kuruluşlara ulaşmada yol göstermesi için devletten dayanak beklediklerini kaydetti.

Kaynak: Dunya.com