Siber hücumlara hazır mısınız?

Esin ÇETİNEL

Çağımızın en temel sorunu tartışmasız dijital güvenliğimizin sağlanması… Her birimizin vazgeçilmezi cep telefonlarımız, bilgisayarımız ve internetimiz hem bize dünyanın kapılarını aralıyor, hem de siber akınlara karşı açık hale getiriyor.

Küresel araştırma raporlarına nazaran ise bilhassa pandemi süreciyle birlikte dünya çapındaki en büyük risk sıralamasında siber akın ve iş kesintileri öne çıktı. 2019 yılında siber güvenlik taarruzlarının dünya genelinde verdiği yıllık ziyan 3 trilyon dolar oldu. Covid-19’un hâlâ tesirini yitirmediği 2022 sonunda ise siber akın kaynaklı kayıpların toplam maliyeti yıllık 6 trilyon dolara ulaştı.

2025 itibariyle de bu sayının yılda 10,5 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Maalesef bu riskten Türkiye’de nasibini aldı. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’ndan elde edilen bilgileri paylaşan IBS Sigorta ve Reasürans Brokerliği CEO’su Murat Çiftçi, 2021’de Türkiye’de de 627 bin 31 adet makûs emelli yazılım saldırısı gerçekleştiğine dikkat çekti.

“Yangın ihtimalinden daha yüksek”

Çiftçi’ye nazaran artık, siber atağa uğrama riski, işyerinde yangın çıkma ihtimalinden bile daha fazla… Bu nedenle IBS olarak klâsik siber güvenlik sigortası başlığı altından çıkıp, maksat dala uyumlu teminat yapıları oluşturduklarını açıklayan Murat Çiftçi, bu sigorta ile sağlanan teminatları şöyle sıralıyor; “Bir siber olay sonucunda sigortalının direkt uğrayabileceği yahut sigortalıya üçüncü şahıslar tarafından yöneltilebilecek tazminat taleplerini teminat altına alıyoruz.

Olayın ayrıntılıca araştırılması, akın sonrasında şirket prestijinin korunmasına yönelik danışmanlık masraflarını da kapsama alıyoruz. Sigortalıya ilişkin web sitesi yahut toplumsal medya hesaplarından bir siber olay sonucu karalama, telif hakkı, unvan, slogan, ticari isim yahut marka ihlali ya da zımnilik haklarının ihlali sonucunda sigortalıya yansıyabilecek tazminat talepleri ve savunma masrafları da teminatın konusu. Ayrıyeten sigortalıdan istenen fidye ve siber olay sonrası kaybedilen data ve yazılımların olay meydana gelmeden evvelki ya da daha âlâ haline getirmek üzere masraflar da kapsama dahil edilebiliyor.

Bilgisayar sistemlerinin, kısmen yahut büsbütün devre dışı kalmasının bir sonucu olarak yaşanan iş durması, şahsî data ve güvenlik bilgilerinin saklılığının ihlali nedeniyle üçüncü şahıslardan gelebilecek tazminat talepleri ve şahsî verilen korunması kanununun ihlali sebebiyle sigortalıya yansıyabilecek para cezaları teminatı da yeniden teminatlar ortasında yer alıyor.”

“Risk yöneticisi olarak konumlanıyoruz”

Aon Türkiye Eş CEO’su Ferhan Özay, siber risk sigortasında sigorta şirketlerinin kendilerini hasarı tazmin edecek nakdi ödeme yapan taraf olmaktan öte bir risk yöneticisi olarak konumlandırdığını söylüyor. Siber risk poliçelerinin, siber olay anında acil durum müdahale teminatının devreye sokulması ile çalışmaya başladığını söyleyen Özay, “Sigorta şirketi tarafından yönlendirilen IT forensic uzmanları, siber olaya müdahale ederken hasarın ne ölçüde olduğunu ve hangi tarafa gerçek evrileceğini tespit etmeyi amaçlıyor.

Veri kaybının boyutunu ve fidye taleplerinin gerçekliği ölçümlenerek güvenlik için gerekli uygulamalar yürürlüğe konuluyor. Fidye ödemesi de poliçe limitlerine bağlı olarak kapsam dahilinde bedellendiriliyor. Kâr kayıpları, kaybolan bilginin geri getirilmesi, hasarın tazmini, 3. şahıslardan gelebilecek tazminat talepleri, tüzel sarfiyatlar ile idari para cezaları ve hatta kurumun prestijinin telafisine yönelik halkla ilgiler çalışmaları için sunulan teminatlar da mevcut” dedi.

Kaynak: Dunya.com