Ağaç tarlaları ‘biyoçeşitliliğe’ pürüz oluyor

Başak Işık GÖKÇAM

Dünyanın her yerinde beşerler biyoçeşitlilik, oksijen, emisyon emilimi, yakıt, yiyecek, odun ve ahşap dekorasyonu üzere pek çok sebeple daha fazla ağaç dikiyor. Şu anda dünya çapında 223 milyon hektar ağaç plantasyonu bulunuyor. Bu plantasyonlardaki biyoçeşitliliği incelemek isteyen araştırmacılar, ağaç plantasyonlarının çoklukla yerini aldıkları habitattan daha az biyolojik çeşitliliğe sahip olduğunu söyledi.

Küresel Ekoloji ve Müdafaa mecmuasında yayımlanan araştırma, Surrey Üniversitesi araştırmacıları tarafından yapıldı. Plantasyonlar üzerinde kapsamlı inceleme gerçekleştiren takım, bunların hangi yılda dikildiğini gösteren yeni bir global harita aldılar. Bu haritayı, orada kaç çeşit ve bireyin yaşadığını ölçen bir data tabanıyla karşılaştırdılar. İncemeler kapsamında hayvanların, yuva arayışı için doğal habitattaki yaşlı ağaçları daha inançlı ve cazip bulduğunu ortaya koydu.

Farklı sebeplerle kurulan ağaç tarlalarının biyoçeşitliliği engellediği konusunda ikazda bulunan Surrey Etraf ve Sürdürülebilirlik Merkezi araştırmacısı Sophie Tudge, “Eski plantasyonların çoklukla genç olanlardan daha fazla biyoçeşitliliğe sahip olduğunu gördük ve bu, palmiye ağacı plantasyonları için bile geçerliydi. Bazen, daha evvel bölgede bulunmayan plantasyonlara yeni çeşitlerin geldiğini bile görebilirsiniz.

Hata yapmayın; orjinal habitatlar çoklukla yapay tarlalardan çok daha fazla biyolojik çeşitliliğe sahiptir” dedi.

Analizler, BM Kalkınma Hedefleri’ne dayanak olacak

Yapılan tahlillerin, ağaç yetiştiricilerinin biyoçeşitlilik konusunda daha dikkatli olmalarına yardımcı olması ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Gayesi 15 Karada Hayat’ı desteklemesini hedefliyor. Dünyada daha evvel hiç görülmemiş bir halde ağaç dikildiğini belirten Etraf ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Öğretim Vazifelisi Dr Zoe Harris “Çalışmamız dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor.

Ağaçlandırmalar eser ve hizmet sağlamak açısından kıymetli olsa da, ağaçlandırmaların müdafaa kıymetinin açık bir hududu vardır. Fakat bir bölgenin doğal tarihini dikkate almak ve ağaçlandırmaları azaltmak idare yoğunluğu biyolojik çeşitliliğin teşvik edilmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle bulgularımızın, doğayı mümkün olduğunca koruyan sorumlu bitkilendirmenin gerçekleştirilmesine yardımcı olabileceğini umuyoruz” diye konuştu.

Noel ağacı pazarı nasıl gelişti?

Geçmişi 1901 yılına dayanan noel ağacı pazarı, 1901 yılında New Jersey yakınlarında 25 bin ağaçlık bir Norveç ladin çiftliğinin ekilmesi ile başladı. 2’nci Dünya Savaşı sonrasında tarlalarda çok fazla çam ağacının yetiştirilmesiyle gelişen pazarın 1950’lerde süratle büyümesi, müşteri taleplerinin karşılanması için çok sayıda ağacın da kesilmesine neden oldu. Günümüzde ise piyasadaki Noel ağaçlarının %98’i ağaç çiftliklerinden geliyor. USDA bilgilerine nazaran ABD’de büyüklükleri 2 dönüm ile 9 bin dönüm ortasında değişen toplamda 15 bin çiftlik mevcut. En büyük 434 çiftlik ise toplam arzın % 75’ini sağlıyor.

Kaynak: Dunya.com